tırmalama tahtasını evde sürekli bulunduğunuz, ortamın olduğu yere koyun... kimsenin görmediği yerde durursa ilgisini çekmez.

eğer kısırlaştıracaksanız ilk kızgınlığını görmeden de yaptırabilirsiniz. sanki gecikmiş gibi geldi... dişi mi erkek mi bu arada? erkek ise kızgınlık diye bir şey yok onlarda. erkekler her zaman hazırdır çiftleşmeye sadece birkaç kilometrecik alanda kızgın dişi olsun yeter onlara...

kablolar sıkıntı. kesin çözüm ben bulamadım. olabilidiğince saklayın kabloları.

cevabı gelmiş bir üstte.

genelde kediler ab libitum beslenirler. yani sürekli önlerinde mama durur. ama günlük öğüne alıştırabilirsiniz de. eğer çalışıyorsanız ikinci seçenek daha uygun sizin için. bu arada mamaların arkasında yaş/kilo ve verilecek miktar tablosu bulunur. ona göre gramajını ayarlayıp verin. aaaa az bu ama doyar mı ki? demeyin fazlası ona zarar.

sevin onu, oynayın... parazit uygulamalarını aşılarını kaçırmayın. suyunu her daim taze tutun. kumunu temizlemeyi unutmayın. 1 yaşını geçince malt alın kullanın. tüy yumağı derdini minimum tutar...

5. mamayı 2 öğün olarak vermeyi düşünüyorsan, bence tabağını kaldırma. her öğünde vermen gereken miktarı koy tabağına. Ya da benim yaptığım gibi kabını hiç boş bırakma. acıkınca yesin rahat rahat :) ama tosun gibi oluyor benden söylemesi. Suyunu her daim taze ve mümkünse tatlı tabir edilen sulardan ver.

mamayı yaş mama olarak çok alıştırma, diş gelişimi ve diş taşına karşı muhakkak kuru mama ağırlıklı mama vermeyi tercih et.

son olarak yaş ve kuru mamada önerim: temizmama.com

kedinin kızgınlığa girmesini beklemeden kısırlaştırın. kızgınlığı yaşaması ne kedi için ne de sizin için iyi bir tecrübe değil. o dönemde yaşadıklarından kötü alışkanlıklar kazanabiliyor.

ayrıca kızgınlık döneminde sadece erkek kediler çişlerini yapar diye biliniyor ancak dişiler de yapabiliyor. benim en küçük kedim çiş yapmadık yer bırakmadı evde. gerçi erkeklerinki gibi kokmuyor ama yine de kötü.

gecikmeden yaptırın derim.

@mea maxima culpa

kesinlikle aynı fikirdeyim ama tam da ev değiştirir değiştirmez yaptırırsam bana hiç güvenmeyebilir gibi geliyor ileride. hadi beni geçtim, psikolojisi bozulur falan. o yüzden en azından birkaç hafta bekleyeyim diyorum. tabi beklerken kızgınlığa girmesi de ihtimal dahilinde. bu arada çiş yapması bağırıp çağırması bir yana, kızgınlık geçirmiş kediler kısırlaştırıldıktan sonra bile bazı hormonlara sahip olduklarından ya da ürettiklerinden kızgınlık benzeri psikolojiye girebiliyorlar sanırım. (çok emin değilim okumuştum böyle bir şey zamanında) o yüzden en yakın uygun zamanı kollayacağım. veterinere de soracağım tabi.

suyu hergün yenilersen daha iyi olur. kediler temiz suyu seviyor çünkü.
diğer soruların cevapları verilmiş.

1) tuvaleti tuvalette, tırmalama tahtası oturma odasında (tırmalaması en olası (en sık kullanılan, iplikli) koltuğun yakınında), yemek kabı mutfakta ya da koridorda, su kabı da yemek kabının yanında/yakınında bir yerde (ikisi de mutlaka ama mutlaka tuvalete uzak bir yerde)

2) 10 aylıkken kısırlaştırın, 6 aylıktan itibaren (bazı durumlarda bu süre 4 aya bile düşüyor) ne kadar erken o kadar iyi. hiç kızgınlığa girmeden ve 1 yaşını doldurmadan halledin ki kanser riski en aza insin.

3) kablolara sardı mı ki? kablo kotuyucular var onlardan alabilirsiniz. bebekli evlerde de kullanılır hani. folyo ne kadar etkili olur bilmiyorum.

4) hiç gerek yok, o rahat bulur. geceleri sorunsuz görüyor onlar. avcı onlar. :)

5) mamasını kilosuna göre verin. mama ölçekleri var, veterinerinizden isteyin. o kaba koyun günlük mamasını, onu gün içinde bölerek verin. 2 öğün iyidir, ama mecburi değildir. aynı miktarı az az sık sık yemesi sindirim ve kilosu için daha iyi.

6) oyun oynamaya alıştırın. ismini öğretin. "hayır!" kelimesini de öğretin. bunları nasıl yapacağınızı merak ederseniz burdan ya da özelden sorun ki boşuna yazmayayım zaten biliyorsanız. :)

iyi bir veteriner bulursanız kısırlaştırma ameliyatları artık eskisi kadar zor değil.

12 yaşındaki büyük dişi kedimi kısırlaştırdığım zaman karnını boydan boya yarmış ve 10 küsür dikiş atmnışlardı. narkoz etkisinden çıkana kadar eziyet çekti, korktu kaçtı. bir sürü hikaye.

ancak 2 ay önce kısırlaştırdığım en küçük dişi kedimin ameliyatı çok hafif geçti. yan tarafında bir kaç küçük kesik vardı. dikiş gibiydi ama dikiş değildi. çok çabuk iyileşti. 2 gün veterinerde kaldığı için narkoz etkisi yoktu, gayet mis gibiydi.

iyi bir veteriner bulun ve geciktirmeyin derim.

kızgınlığa girerse çekecekleri ev değiştirme vs stresinden çok daha kötü.

uniyi kasmadan uzata uzata bitirirdim ve gene unide çap yapardım

aşk hayatıma biraz daha dikkat ederdim.

kariyer olarak bir şeyi değiştirmezdim, istediğim yerdeyim.

30/e

yurtdışına kaçardım

elimdeki fırsatları tepme eşekliği yapmazdım. erasmus'a giderdim.

veya komple okulu bırakıp başka bi yol, başka bi bölüm seçerdim.

eski sevgilimle tanışmazdım.

birine saplanıp kalacağıma karşıma çıkanları denerdim. belki de denemezdim, pek bana göre değil sanırım öylesi ama hiç değilse denemeyi denerdim.

erasmus yapabilmek için daha çok çaba sarfederdim.
mutlaka 1 aydan fazla yurtdışında kalabileceğim ailemden ayrı yaşayabileceğim bir şeyler bulmaya daha inat ederdim.
1. sınıfta derslerimi daha sıkı tutardım. hazırlıkta daha iyi dil öğrenmeye çalışırdım.

sevgilimden ayrılırdım. tek olmak en iyisi.

her boş vaktimde yurtiçi-yurtdışı bir yerlere gitme şansı kovalardım. interrail yapardım misal. gezgin arkadaşlar edinirdim bolca.
spor yapardım.
daha az yerdim.
daha çok okurdum.
daha çok dinlerdim.
daha az uyurdum.
daha çok kaydederdim.
daha az kaybederdim.
daha çok gülerdim.
daha az konuşurdum.
daha çok önemserdim kendimi.
daha az önemserdim diğerlerini.

beni sürekli engelleyen aileme karşı çıkardım. dıcem ama yapabılsem zaten o zaman yaparmışım. bocek olmaktan kurtulurdum belki.

icemint herşeyi yazmış aslında eklemek istediğim tek şey , yapamam edemem deme birileri birşey yapabiliyorsa sen de yapabilirsin. cürret edenlerin kazandığı bir dünyada yaşıyoruz. ilk işim satış müdürlüğüydü ve kibrit bile satmamıştım. iş görüşmesinde teklif edilen işi beğenmedim tam kalkıyordum masadan patron biraz şaka biraz ciddi " gel seni satış müdürü yapalım " dedi.tamam dedim oturdum . o da "ben insanı gözünden anlarım" dedi ve işi bana verdi 21 yaşındaydım.
fırsatları iyi değerlendir derim .

yeni şeylere hep evet derdim. çünkü reddedilme ve başaramama korkusu hayatın en büyük engellerinden. klişe bir örnek olacak ama hayatın geri kalanına da uyarlayabilirsin bunu: hoşuna giden birini görürsen git konuş. dünyadaki en salak insan konumuna düşecek (bundan korkuyor) olsan bile konuş. çünkü kötü tecrübeleri ileride çok eğlenceli hatırlayacaksın. çok şey öğreneceksin onlardan, farkında olmadan. ki bazen de beklemediğin kadar iyi şeyler yaşayacaksın. kilit nokta bu, yaşa! iyi ya da kötü ne kadar çok şey yaşarsan, ne kadar çok yer görürsen, ne kadar çok kişiyi tanırsan o kadar dolu olacak hayatın. o kadar büyük bir yaşamın olacak.


ve merakını da asla kaybetme. yeni sorular yeni yollar açacak sana. korkmadan hepsine gir, her şeyi dene. uyuşturucu hariç ama dfgdfg yani onu da illa denemek istiyorsan 60 yaşından sonra dene. (ot çok gereksiz, amelelik resmen)

iş hayatını, geleceğini düşün. sigortandan emeklilik yaşına kadar her şeyi hesap et. hayatının merkezine oturt demiyorum ama hazırlıklı ol bu konularda.

spor yap, sağlığına dikkat et. sadece göbeğin ya da selülitlerin için değil ama. sağlıklı yaşamak en çok da sağlıklı bir kafa için önemli. zeka, bakmazsan gidici/azalıcı bir şey. dikkat et buna.

çevrenin/ailenin/toplumun kurallarını siktir et. bunun için karşılacağın baskıdan korkma. unutma ucube olarak görünsen bile bir gün insanlara, iki gün sonra anormal, bir hafta sonra değişik, bir ay sonra da pozitif anlamda çok farklı geleceksin. kalıplara saplanma, isteklerini önemse ve yaşamaktan asla korkma! ismini de bora yap. gerisi gelir zaten fkdjgh

onunla sevgili olup 4 yılımı çöpe atmazdım

sevgilimle evlenir onunla eve cikardim. uni bitince zaten evlendik, bosu bosuna uzak kaldik birbirimizden. bir de bolumumu degistirirdim. cunku sonra zaten ikinci diploma yaptim ilk okudugum bolumun boktan oldugunu anladiktan sonra.

Her yaz work and travel'a giderdim misal. Bir kere gittim ama gittikten sonra keske hazirliktan itibaren her sene gitseydim dedim kendi kendime. Üniversitenin kültürel aktivitelerinde daha çok yer alirdim. Erasmus'a kesin giderdim. Bir de iş konusunda daha atak olurdum. Tüm okul hayati boyunca yatilir mi ya? Kafama sicayim.

Toronto'ya daha erken gelirdim.

okula daha çok özen gösterir, okul dışında da mesleki anlamda bilgimi artırmaya çalışırdım.
düzenli bir spora başlardım.

yurtdışı olayını abarttığım için o konuda değiştirmek isteyeceğim bir şey yok. ama diğer arkadaşlara katılıyorum.

3. bir dil öğrenmeye kasardım.

erasmus yaptım, staj yaptım, okulu uzattım, gezdim tozdum, kariyerle ilgili yapacak bir şeyim daha kalmadığı için aklıma sadece şu geliyor: daha çok sevişirdim sanırım.

herkes söylemiş olum aklını başına devşir ve dil öğren canavar gibi. genel kültürün olsun. bir ensturman çalmayı öğren hatta. boş boş geçiyor zamanın. spor yap. düzenli beslen. üniversitenin seminerlerini kovala. alabildiğin kadar sertifika al. hobi edin (mesela ok at, ata bin, fotoğraf çek) sonra 25-30 yaşlarına gelince aklıma sıçayım deme. sevgili muhabbeti şart değil. bu aktiviteleri yaparsan illa çıkar karşına. alkol, sigara ve uyuşturucudan uzak dur. ayrıca siyasete falan da bulaşma. boş işler. couchsurfing falan bir yerlerden yabancılar bul ve misafir et. çevren gelişsin.

daha sosyal olurdum, daha çok insan tanımaya çalışırdım. insanları tanımıyorum çünkü. iyi dediğim insanlar kötü, kötü dediklerim iyi çıkıyor. bu çok kötü bir durum. anne olsam çocuğuma sürekli bunu öğütlerdim, 'insanları tanı' derdim ona.

icemint +1
+ yurtdışına nasıl kapağı atabilirim planlardım.

gelecekte kariyer planın varsa ücret talep etmeden bir iş bul. boş zamanlarını işte geçir. 5 sene sonra benim gibi yaşıtlarının 2 katı maaşla çalış.

Uni 2. Sinifim. Hmmm.

Aynen yasardim. Hicbir animi degistirmem. Gayet guzel bir yildi.

0 karb beslenirdim.

ben torrent ten indirdim yeni, cdsiz misler gibi çalşıyor. deneyebilirsin:)

crack eksik %99

deamon tools'la cd ihtiyacı çözülür efendim.

TV Box satın alabilirsin.

hdmi-to-dvi
dvi-to-vga

gibi iki adaptor belki?

rgb kablosu çıkıyor bitane ps3 içinden onu vga'ya veya hdmi'a çevirici aletler olması gerek.

diyelim ki uygun bir kablo buldum, peki görüntü alabileceğimden emin misiniz? lcd monitörler için hdcp desteği olması lazım ps3 bağlanacaksa deniyor. benim emektar monitör hdcp'ye ihtiyaç duymadan görüntü verebilecek mi?

Ben bir defalığına denemek için vga bağlantısı yaptım 55 ekran tv'ye. yalnız bağlantıyı yaptıktan sonra ps3'ü açarken açma düğmesine basılı tutman gerekiyor 5 saniye kadar. o zaman hdmi'dan vga kablosuna geçiş yapıyor alet. aklında bulunsun...

ben vatanı teknosayı geçtim yazıcıoğlunu seçtim.
320gb 3d gözlüklü ve oyunlu 2 kollu hdmi kablolu konsollar 750tl felan. ben alırken 3d gözlük ve 3d oyunlar yoktu mesela.
160 ile 320 gb arasında depolama kapasitesi dışında hiç fark yok. eğer orjinal oyun oynayacaksan 160gb yeterli. ama korsan takılırım diyorsan 320 al 10 tane baba oyun rahat rahat sığar. sığdırıyorum.

monitör olarak lg e2350v kullanıyorum gayet güzel verim alıyorum. hem led olduğu için istediğim yere taşıyorum çok hafif. ses çıkışı mevcut. ses sistemine bağlıyorum. monitörü vatandan alabilirsin. temiz ürün almış olursun.

ilk oyun olarak god of war serisi I II III
sonra call of duty olsun killzone olsun koştur. arada cyrsis 2 çak. ordan çıkıp burnout paradise çak. çak yani.
bu arada ben internetten indirip içine atıp oynuyorum. bu oynadığım oyunları satın alsaydım 1000tl para bayılmış olacaktım. bunu yurt dışından alarak bile düşürme ihtimalim yoktu.

orjinal takılırsan boktan boktan oyunları alıp takas yapmak için uğraşmak gerekir. aldığın zevk minimuma iner. hemen satasın gelir. diye düşünüyorum.

1-samsung b2430h
2-hdmi, tepki süresi(2ms ftw), kontrast
3-ikisine de yönelme. ankara'da isen yer söyleyebilirim
4-farketmez. sonra değiştirebiliyorsun
5-bkz 3.cevap

benq e2420hd

vatanda %25 world kart kampanyası var, 492 TL
bit.ly

daha ucuza birşey alma
daha fazla para verilip alınabilecek modeller var
tepki süresi need for speed gibi oyunlarda bariz belli oluyor
filmlerde gozu yoracak yada buyuk farklar yok

bir iki model harici monitorlerin ses kaliteleri yetersizdir
bu modelinde ses kalitesi dusuk
2 hdmi cıkısı var ayrıca ses cıkısı mevcut
ses sistemleri hoparlorler icin
mutlaka sesi harici al

gnctrkcll'in kampanyası var(799 tl), 320 gb + 2 oyun. gidip konuştum sony bayisiyle, istediğim iki oyunu da verebileceğini söyledi. fena fiyat değil sanırım?

tek sorunum monitöre karar vermek kaldı.

www.vatanbilgisayar.com

bilemiyorum fiyatı ne kadar uygun ama bn çok memnunum

ps3'te kullanıyor musun? tuzlu olsa da düşünülebilir.

ben de sırf playstation için 22inch bir lg almıştım, baktım şimdi yok vatan bilgisayarda. benim monitörüm lg flatron w2261vp. fazla büyük almayın sonra oyunda bir sağ tarafa bir sol tarafa bakmak zorunda kalabilirsiniz ama bu oynadığınız uzaklıkla da alakalı tabi. kısacası 21.5-24 inch olan lg, asus, samsung alabilirsiniz.

şöyle bir şey buldum sizce nasıl?
www.vatanbilgisayar.com

ama yukarıdakinin monitör bağlantısı analog yazıyor, dolayısıyla ps3 bağlayamam değil mi?
bir de şunu buldum, bu marka nasıl
www.vatanbilgisayar.com